1&0
- Figen Denli
- 27 Haz 2018
- 2 dakikada okunur
Algılarımız öyle hasarlı ki muhakeme yetimizi kullanamıyoruz. Umutsuzluğumuz ve uyumsuzluğumuz yüzünden kendimize yön de tayin edemiyoruz. Meseleyi insanlıktan ve insanlığı meseleden yüksek önceleyenler olarak çeşitlilik arz ettiğimizi ve aynı gemide olduğumuzu her seferimizde unutuyoruz. Niçin birbirimize saygı duyamıyoruz?
Niçin hep alaşağı edecek bir şey arıyoruz?
Gittikçe sevemiyoruz da.
O halde adaletten bahsetmesek mi?
"Siyaset" ve “medya” dediğimiz o anormal yapılar aslında içimizdeki kaostan farksızlar. Yansıyoruz. Yansıdığımız için yadsıyoruz. Halbuki tutumlar aynı. Baktığımız her şeyde kendimizi görebilmek mühimken ve akıl da bunun için bahşedilmişken kullanmayı tercih etmemek yadsımanın netliği bozması değil mi?
Kolaya eğilmek, zorun ayağına kırmızı halı sermek gibi.
Elbirliğiyle dokuduğumuz, dokudukça uzayan, uzadıkça geri adım atmamıza sebep olan o kırmızı halı da biziz. İlerlemenin, gelmekte olanı görmenin, gelecek olanı sezmenin imkansızlaşması bizi her seferinde bir öncekinden daha fazla acıtacak.
Kalbin karaya, dilin acıya ve yalana saplanmasına engel olamazsa aklımız; gemiyi buz dağına çarpmaksızın batırırız.
"Aynı gemideyiz!" diyoruz, fakat o geminin aynı zamanda içimizdeki gemi olduğunu da görmek istemiyoruz. Görsek de gözümüzün önünde tutmak istemiyoruz. Her şeyi halının altına itiyor, ittikçe geriye gidiyor, gittikçe denizi kızıla boyuyoruz.
Her şeye yetiştirecek bir lafımız ve vermiş olmak için verdiğimiz hazır cevaplarımız var.
Ne kendimizin ne de kendimizle muhalefetimizin farkındayız. Konuşuyoruz...
Dinleyip anlamak, okuyup araştırmak, büyük düşünüp büyük sorulara cevap aramak bir yana; kendimizi tutuşturup ortaya fırlatıyor, sağa sola kıvılcım saçıyoruz.
Ateşliyiz!
Oysa ateş, yakıcı ve yok edici olduğu kadar yapıcı ve yaratıcı unsurlarıyla bütün halde var. Kor veya har, element veya metafor; ateş, niyete hizmette fazla mesai yapar.
Hava, ateşin niyetini suya düşürür.
Su, havaya rağmen yolu bilir.
Metal niyetin biçimini alır; olan olur, kalan kalır.
Ağaç; türümüzü tekrar kurtarabilecek sayıda mıdır?
Dilerim bağışlar nankörlüğümüzü!
Ah insan!
Ne takdirin takdir, ne isyanın isyan.
Talebin de özürün de şükürün de nobran.
Figen Denli

Comentarios